ÇOCUK TESLİMİ VE
ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİNİN KURULMASINA İLİŞKİN İLAM VEYA TEDBİR KARARLARININ
YERİNE GETİRİLMESİ SÜRECİNDE SIKÇA SORULAN SORULAR ve CEVAPLARI
1-
Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması
kavramları arasındaki fark nedir? Çocuk
teslimi: Velayete ilişkin verilen ilam veya tedbir kararına istinaden
süreklilik arz etmeyen, çocuğun yükümlüden alınarak hak sahibine verilmesi
sürecini ifade etmektedir. Bu işlem çoğunlukla tek seferde gerçekleştirilir.
Kişisel ilişki:
İlam veya tedbir kararına istinaden velayeti altında bulunmayan veya kendisine
bırakılmayan anne ve babanın ya da diğer kişilerin çocukla sınırlı bir süre
görüşmesi veya birlikte kalması sürecini ifade etmektedir. Bu işlem ise bir
süreci kapsamaktadır. Bu işlemde çocuğun tamamen teslimi söz konusu olmayıp
velayetin kendisine verilmeyen taraf ile mahkemece belirlenen sürelerde
görüşmeleri gerçekleştirilir.
2-
Hak sahibi ve yükümlü kavramları nedir?
Hak sahibi:
Çocuk teslimi işlemlerinde velayet kendisine verilen kişiyi, kişisel ilişki
kurulması işlemlerinde ise velayeti altında bulunmayan veya kendisine
bırakılmayan çocukla arasında kişisel ilişki kurulan kişiyi,
Yükümlü: Çocuk
teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararı
gereğince çocuğu teslim etmesi gereken kişiyi ifade eder.
3-
Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması için
başvuruda olması gereken evraklar nelerdir?
Hak sahibinin, kendisinin ve varsa yükümlünün adres ve
iletişim bilgilerinin de yer aldığı başvuru dilekçesi ile birlikte çocuk
teslimi veya kişisel ilişkinin tesisine ilişkin ilam ya da tedbir kararını
sunması yeterlidir. Ancak teslim ya da kişisel ilişki kararı mahkemenin verdiği
hükme (son karara) dayanıyorsa başvuruyu alan müdürlüğün dosyayı açmadan önce
kararın kesinleşip kesinleşmediğini kontrol etmesi gerekmektedir.
4-
Başvuru evraklarında kararın kesinleşmesi aranmalı
mıdır?
Aile mahkemelerince verilen ara kararların kesinleşmesi
söz konusu olmadığından ara/tedbir kararlarında kesinleşme aranmaz, ancak
hükümle birlikte verilen ve velayete/kişisel ilişkiye ilişkin kararların
kesinleşmesi gerekmektedir. Hak sahibinden varsa kesinleşme şerhini sunması
istenir, bulunmaması halinde kesinleşmenin kontrolü müdürlükçe yapılmalıdır.
5-
Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişkinin kurulmasına
dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesi için müdürlüğe kimler
başvurabilir?
Mahkemenin ilam veya tedbir kararına istinaden hak sahibi
müdürlüğe doğrudan kendisi başvurabileceği gibi vekâletnamesi bulunan avukatı
vasıtasıyla da başvuru yapabilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 404
(küçüklük), 405 (akıl hastalığı veya akıl zayıflığı), 406 (savurganlık, alkol
veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim), 407
(özgürlüğü bağlayıcı ceza) ve 408 (istek üzerine) maddeleri uyarınca vesayet
altına alınan hak sahibi vasi aracılığıyla başvurusunu yapmalıdır. Ancak hükümlü
olması nedeniyle kısıtlanan hak sahibi covid-19 izni gibi bir izin nedeniyle
dışarda ise kendisi de vasisi olmadan müdürlüğe başvurabilir.
6-
Yükümlü veya hak sahibi yerine çocuğun üçüncü bir kişi
tarafından görüşme merkezine teslimi ya da merkezden geri alınması yapılabilir
mi?
Yükümlünün çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki
işlemlerinde bizzat çocuğu görüşme merkezine getirmesi gerekmektedir. Tek
istisnası kişisel ilişki kararı yerine getirildikten sonra çocuğu görüşme
merkezinden yükümlü bizzat kendisi alabileceği gibi alamadığı durumlarda
belirlediği bir kişi vasıtasıyla çocuğu aldırabilir. Ancak bu durumda ilk
teslimde yükümlünün, çocuğu teslim almaya gelecek kişinin bilgilerini
bildirmesi ve ilgili uzmanın da bu hususu tutanağa geçirmesi gerekmektedir. Hak
sahibi için ise çocuk teslimi ve kişisel ilişki kararlarının yerine getirilmesi
sürecinde görüşme merkezinden çocuğu bizzat kendisinin alması, yine kendisinin
görüşme merkezine bırakması gerekmektedir.
7-
Yükümlü ile irtibat kurulduğunda çocuğun dede/amca vb.
kişilerce teslim merkezine getirileceği öğrenildiğinde ne yapılmalıdır?
Yükümlünün çocuk teslimi ve çocukla
kişisel ilişki işlemlerinde bizzat çocuğu görüşme merkezine getirmesi
gerekmektedir. Tek istisnası Çocuk Teslimi Ve Çocukla Kişisel İlişki
Kurulmasına İlişkin İlam Ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesine Dair Yönetmeliğin
35 inci maddesinde belirtildiği üzere, kişisel ilişki kararı yerine
getirildikten sonra çocuğu görüşme merkezinden yükümlünün bizzat kendisi
alabileceği gibi alamadığı durumlarda belirlediği bir kişi vasıtasıyla çocuğu
aldırabilir. 8- Hak sahibinin kişisel ilişkinin gerçekleştirilmesi için Adli
Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü’ne (ADM) başvurusunun ardından çocuğu
almaya gelmeyeceğini bildirmesi halinde mahkeme kararı düşer mi?
Mahkeme kararı düşmez, hak sahibi, teslim saatinden en az
kırk sekiz saat önce çocuğu teslim almaya geleceğini müdürlüğe bildirdiği hâlde
haklı bir mazeret olmaksızın art arda iki kez veya bir yılda üç kez gelmezse
ilgili uzman veya öğretmenin bildirimi üzerine dosyanın işlemden kaldırılmasına
ve teslim emrinin hükümsüz hâle gelmesine müdür tarafından karar verilir. Bu
karar hak sahibi ve yükümlüye tebliğ edilir.
9-
“Haklı mazeret”
nedir? Kim tarafından belirlenir?
Haklı mazeret çocuğun teslimine engel bir durum olmayıp;
yükümlünün çocuğu görüşme merkezine getirmesine engel olabilecek zaruri
durumlardır. Haklı mazeret kavramı somut olaya göre değişebilmektedir.
Yükümlünün ileri sürdüğü mazeretin haklı mazeret teşkil edip etmeyeceği hususu
öncelikli olarak ilgili uzman tarafından değerlendirilerek süreç buna göre
yürütülür. Uzmanın haklı mazeret değerlendirmesi de dâhil olmak üzere yürüttüğü
işlemler hakkında ilgilisi tarafından aile mahkemesine şikâyette bulunulabilir.
Bu durumda haklı mazerete ilişkin uzmanın yapmış olduğu değerlendirme aile
mahkemesi tarafından denetlenmiş olur.
10- Dosya
açıldıktan sonra taraflarla iletişime geçme işleminde kimler görev almaktadır?
ADM bulunan adliyelerde ADM müdürü tarafından görevlendirilen uzman iletişime
geçmektedir.
ADM bulunmayan yerlerde ise teslim işlemlerini yapmak
üzere Bakanlıkça belirlenen hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinde ilgili
yazı işleri müdürü tarafından görevlendirilen zabıt kâtibi taraflarla iletişimi
sağlar.
11- Açılan
dosyada yükümlünün adres ve iletişim bilgisinin olmaması durumunda nasıl bir
yol izlenmelidir?
Yükümlünün iletişim bilgisinin hak sahibi tarafından
başvuru esnasında müdürlüğe bildirilmesi gerekmektedir. Fakat yükümlünün
iletişim bilgisi bilinmiyorsa müdürlük tarafından UYAP üzerinden GSM sorgulama
ekranından iletişim bilgilerinin araştırması yapılabilir, bu sorgulama ile
iletişim numarası bulunmaya çalışılır.
Yükümlünün iletişim numarasına ulaşılamaması ya da
iletişim numarasına ulaşılmasına rağmen adresinin saptanamaması halinde
Tebligat Kanununun ilgili hükümleri uyarınca öncelikle yükümlünün bilinen son
adresi saptanmaya çalışılır. Bu adrese ulaşılamaması halinde Mernis adresine,
Mernis adresi yoksa Tebligat Kanununun 28 inci maddesinin ikinci fıkrası
uyarınca ilgili kurumlardan (kolluk, bankalar, nüfus müdürlüğü, il ve ilçe
seçim kurumları başkanlıkları, tapu idareleri, abonelik kaydı tutan kurumlar
vb.) UYAP’taki boş müzekkere ekranının kullanılması suretiyle adres araştırması
yapılmasının istenmesi gerekmektedir. Buna rağmen herhangi bir adres tespit
edilememesi durumunda Tebligat Kanununun 28 inci maddesinin birinci fıkrası
gereğince ilanen tebligat yapılması gerekmektedir.
12- Hak
sahibinin uygulamaya başlamayan yerde, çocuğun ise uygulamaya başlayan yerde
ikamet etmesi durumunda başvuru nasıl alınmalıdır?
Yönetmeliğin 11 inci maddesi gereğince
çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir
kararları çocuğun yerleşim yeri müdürlüğünce yerine getirilir. Şayet hak sahibi
ile çocuğun yerleşim yeri farklı mahallerde bulunmaktaysa, hak sahibi başvuru
dilekçesi ve ekindeki mahkeme kararı ile kendisinin bulunduğu yerde başvuru
işlemini yapabilir. Bu takdirde hak sahibi başvurusunu ADM bulunuyorsa o
müdürlüğe, bulunmuyorsa hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne yapar. İlgili
evrak çocuğun yerleşim yeri müdürlüğüne muhabere yoluyla gönderilir. 13- Hak sahibinin ilam veya tedbir kararının
yerine getirilmesi için çocuğun yerleşim yeri dışındaki bir müdürlüğe
başvurması hâlinde nasıl bir yol izlenmelidir?
Hak sahibinin ilam veya tedbir kararının yerine
getirilmesi için çocuğun yerleşim yeri dışındaki bir müdürlüğe başvurması
hâlinde ise, Yönetmeliğin 25 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 32 nci
maddesinin yedinci fıkrası uygulanır. Bu durumda hak sahibinin başvuru yaptığı
müdürlük tarafından başvuruya esas olan ilam veya tedbir kararının ibrazı
istenir. Hak sahibinin adres ve iletişim
bilgileri ile bilinmesi hâlinde yükümlünün en son adres ve iletişim
bilgilerinin bildirilmesi istenerek bu husus tutanak altına alınır. İbraz
edilen ilam veya tedbir kararı ile tutulan tutanak dosyaya eklenir ve çocuğun
yerleşim yeri müdürlüğüne derhâl gönderilir.
14- Hak
sahibi yerine avukatı başvuru yapabilir mi? Eğer yapabilirse vekâletnamede baro
pulu gerekli midir? Vekâletnamede çocuk teslimi işlemini gerçekleştirmek için
ayrıca bir karar olmalı mıdır?
Hak sahibi yerine avukatı başvurabilir, avukat başvuru
dilekçesinin ekine baro pulu yapıştırılmış vekâletnamesinin aslını ya da
onaylanmış suretini eklemelidir. Vekilin çocuk teslimi veya kişisel ilişkinin
tesisine dair kararın gereğinin yerine getirilmesine yönelik başvurusu için
vekâletnamede özel yetki verilmiş olması gerekmemektedir.
15- Hak
sahibinin avukatı kişisel ilişkinin gerçekleştirilmesi için müşterek çocukları
teslim alıp yükümlüye iade edebilir mi?
Hak sahibinin vekili kişisel ilişki için müdürlüğe başvuru
yapabilir ancak hak sahibi bulunmadan çocukları görüşme merkezinden teslim
alamaz, aynı şekilde görüşme merkezine çocuğu iade edemez.
16- Dosya
açılması sonrası yükümlü ile geçilen ilk iletişimde yükümlünün çocuğunu
gösterdiğini beyan etmesi durumunda nasıl bir yol izlenmelidir?
Yönetmeliğin 8 inci maddesi uyarınca yükümlü tarafından
ilam veya tedbir kararı rıza ile yerine getirilmediği takdirde; hak sahibi
müdürlüğe başvurabilir. Dolayısıyla hak sahibi yükümlünün çocuk teslimi ve
çocukla kişisel ilişkiye dair işlemleri rızası ile yerine getirmediğini iddia
etmekteyse hak sahibinin başvurusu alınıp, dosya açılması gerekmektedir.
Ancak yükümlü mahkeme kararında belirtilen gün ve
zamanlarda çocuğu gösterdiğini, rızasının bulunduğunu beyan etmekte ise bu
işlemin haksız olduğuna yönelik şikâyetini Yönetmeliğin 49 uncu maddesi
gereğince aile mahkemesine ileri sürebilir.
17- Çocuk
teslimi ve çocukla kişisel ilişkiye dair kararların yerine getirilmesinde görev
alacak personeller kimlerdir?
İlam ve tedbir kararları müdürlükçe görevlendirilen
uzmanlar (psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci ve rehber
öğretmenler) tarafından yerine getirilir. Uzman sayısının yeterli olmadığı
yerlerde ise ilam ve tedbir kararları rehber öğretmen dışındaki öğretmenler
marifetiyle yine müdür ve müdür yardımcısının psikolog, pedagog veya sosyal
çalışmacı olması durumunda bu kişiler tarafından da yerine getirilebilir.
18- Dış
kurumlarla doğrudan yazışma yapılabilir mi ve yapılacak yazışmalar (örneğin
kolluk kuvvetleri veya araç talepleri gibi) standart olmalı mıdır? Yoksa her
ADM’nin kendisi bu yazışmaların formatını oluşturabilir mi?
Öncelikle Bakanlıklar ve kolluk kuvvetleri de dâhil dış
kurumlarla yapılacak yazışmaların Cumhuriyet başsavcılığı aracılığıyla
yapılması gerekmektedir. Diğer yandan UYAP’ ta her türlü yazışmaya ilişkin
şablon müzekkere örnekleri bulunmakta olup, bu örneklerden faydalanılabilir.
Yine başsavcılık aracı kılınmak suretiyle
tarihli 10/6/2020 tarihli ve 31151 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe giren Resmî Yazışmalarda Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik
hükümleri gözetilmek suretiyle yeni yazışma metinleri de oluşturulabilir.
19- Çocuk
görüşme merkezinin güvenliği nasıl sağlanmalıdır? Her dosya için ayrı talep
oluşturulmalı mı?
Çocuk teslimi ve kişisel ilişki kurulmasına dair
işlemlerin yerine getirilmesi sürecinde teslim mekânları ile yakın çevresinde
meydana gelebilecek olayların önlenebilmesi için Cumhuriyet başsavcılığı
aracılığıyla kolluğa yazı yazılarak öncelikle o gün içerisinde yapılacak bütün
işlemler bakımından kolluğun gerekli güvenlik tedbirlerini alması istenmelidir.
Yine Cumhuriyet başsavcılığı aracılığıyla bu işlemlerdeki riskin bertaraf
edilmesi için her dosyada ayrı ayrı talepte bulunulması gerektiği hususu gözetilmelidir.
Ayrıca kolluk görevlilerinin gerekli hazırlığı yapabilmesi
için taleplerin belli bir süre öncesinde yapılması önem taşımaktadır.
20- Çocuk
teslimi ve çocukla kişisel ilişki gerçekleştirilmesi işlemlerinde yapılan
giderler nasıl karşılanmaktadır?
Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair
ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesi için yapılan tüm masraflar,
avukatlık ücreti hariç Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanmaktadır. Ayrıca
Çocuk Koruma Kanununun 41/D maddesi ile
Yönetmeliğin 24 üncü maddesi uyarınca teslim mekânlarının
oluşturulması, tefrişi, güvenliğin sağlanması, ısınması ve temizliğinin
sağlanması gibi konularda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelerin
müdürlüğe her türlü desteği sağlamakla yükümlü olduğu hususu
unutulmamalıdır.
21- 6284
sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince uzaklaştırma kararı
olan dosyalarda çocukla kişisel ilişki işlemleri ne şekilde yerine
getirilmelidir?
Müşterek çocuğa yönelik bir uzaklaştırma kararının
bulunmadığı durumlarda kişisel ilişkinin gerçekleşmesine engel bir durum
bulunmamaktadır. Lehine uzaklaştırma kararı verilen kişinin yükümlü ya da hak
sahibi olduğu fark etmeksizin, teslim veya kişisel ilişki işlemleri çocuk
görüşme merkezlerinde taraflar yüz yüze getirilmeden, zaman aralığı ayarlanarak
ve güvenlik önlemleri alınarak gerçekleştirilmelidir.
22- Yükümlü
hakkında gizlilik kararı olması durumunda kişisel ilişki nasıl
gerçekleştirilir? 6284 sayılı Kanun gereğince verilen gizlilik kararlarında
lehine tedbir kararı verilen kişinin tebligat adresi ŞÖNİM olarak
belirlenmektedir. İlgili uzman ŞÖNİM görevlileri ile her türlü iletişim
vasıtasıyla iletişime geçer ve süreci başlatır. Yükümlünün bulunduğu yerin ifşa
edilmemesine yönelik tüm tedbirler alınarak çocukla hak sahibi
görüştürülür.
23- Yükümlü
lehine uzaklaştırma kararı verilmesi halinde yükümlünün refakatinde kurulan
kişisel ilişki kararları nasıl yerine getirilmelidir?
Çocuk teslimi veya kişisel ilişkinin tesis edilmesine dair
ilam ya da tedbir kararının oluşan yeni duruma göre güncellenmesi için tarafın
aile mahkemesine başvurması gerekmektedir.
24- Yükümlünün
kendisi ve müşterek çocuklar için hak sahibi hakkında uzaklaştırma kararı
alması halinde işlemler nasıl yürütülmektedir?
Uzaklaştırma kararının çocukları da kapsaması halinde
tedbir süresince hak sahibi çocuklara yaklaşamayacağı için kişisel ilişkinin
yerine getirilmesine dair işlemler yapılamaz.
25- Tarafların
her ikisinin de birbirine karşı uzaklaştırma kararı var ise, teslim süreci
nasıl gerçekleştirilmelidir?
Müşterek çocuğa/çocuklara yönelik bir uzaklaştırma
kararının bulunmadığı durumlarda kişisel ilişkinin gerçekleşmesine engel bir
durum bulunmamaktadır. Lehine uzaklaştırma kararı verilen kişinin yükümlü ya da
hak sahibi olduğu fark etmeksizin, teslim veya kişisel ilişki işlemleri çocuk
görüşme merkezlerinde taraflar yüz yüze getirilmeden, zaman aralığı ayarlanarak
ve güvenlik önlemleri alınarak gerçekleştirilmelidir.
26- Çocukla
kişisel ilişki kurulmasına dair mahkeme kararında gün ve saat belirlenmiş ise
müdürlük tesis edilen gün ve saatte değişiklik yapabilir mi?
Mahkeme kararında belirlenen kişisel ilişki gün ve
saatinde çocuk hak sahibine teslim edilir, çocuğun iade edilmesi gereken gün ve
saatte de yükümlüye çocuk geri teslim edilir.
27- Çocuk
teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir
kararlarında gün ve saat belirtilmemiş ise nasıl bir yol izlenmelidir?
Çocuk Koruma Kanunun 41/B maddesinin ikinci fıkrası gereği
çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararı müdürlük tarafından belirlenen gün
ve saatte yerine getirilir. Aynı Kanunun 41/C maddesinin üçüncü fıkrasının (a)
bendi gereğince çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir
kararında mahkemece gün ve saat belirtilmemiş ise müdürlük tarafından
belirlenen gün ve saatte çocukla kişisel ilişki işlemleri yerine
getirilir.
28- Dosya
açtırmak veya açık olan dosyada kişisel ilişki kurmak isteyen hak sahibinin
başvurusu için bir süre kısıtlaması var mıdır?
Mesai saatleri içerisinde hak sahibi her zaman dosya
açtırmak için müdürlüğe talepte bulunabilir,
bu talebe istinaden müdürlükçe süreç başlatılır, ancak kişisel ilişkinin
tesis edilmesi için yükümlüye teslim emri gönderildiği durumlarda hak sahibi,
emrin yükümlüye tebliğinden sonraki dönemde, teslim saatinden en az kırk sekiz
saat önce çocuğu teslim almaya geleceğini yazılı olarak, elektronik ortamda
veya başvuru aşamasında beyan ettiği iletişim kanalıyla müdürlüğe bildirmek
zorundadır.
29- Hak
sahibinin tutuklu/hükümlü olması durumunda işlemler
nasıl gerçekleştirilmektedir?
Hak sahibinin cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması kural
olarak çocukla kişisel ilişki kurmasına engel değildir. Ceza ve tutukevinin,
tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla mevzuat çerçevesinde görüşme imkânı
ölçüsünde çocukla tutuklu veya hükümlü ebeveyni arasında kişisel ilişki tesis
edilebilir. Mahkeme kararında cezaevinde bulunan hükümlü ya da tutuklu ebeveyn
ile çocuk arasında hükümlülük/tutukluluk hali göz önünde bulundurularak kişisel
ilişki tesis edilmiş ise, mahkeme kararında belirtilen kişi kararda
belirtildiği süre kadar hak sahibi ile çocuğu görüştürür. Hak sahibinin
cezaevinde olduğu göz önünde bulundurulmadan kişisel ilişki kurulmuş ya da
karardan sonra hak sahibi cezaevine girmiş ise, Yönetmeliğin 34 üncü maddesinin
ikinci fıkrası gereğince mahkeme kararının güncellenmesi için tarafın aile
mahkemesine başvurması gerekmektedir. Mahkeme tarafından bu hususta verilen
karar üzerine kişisel ilişkinin ceza infaz kurumunda gerçekleştirilebilmesi
için çocuk mahkeme kararında belirtilen kişiye teslim edilir.
30- Şoför
görevlendirilmesi gereken durumlar nelerdir? Görev yapan şoförler için ücret
ödemesi nasıl yapılacak?
Çocuk teslimi ve kişisel ilişki kurulması işlemlerinde
görevlendirilen şoförün çocuk teslimi işlemi sırasında bulunması veya çocuk
teslimi için teslim mekânında hazır bulunmasına rağmen çeşitli sebeplerden
ötürü işlemin gerçekleşmemesi halinde Çocuk Koruma Kanunun 41/H maddesinin
ikinci fıkrası gereğince görev yaptıkları her gün için (500) gösterge rakamının
memur aylıklarına uygulanan katsayıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödeme
yapılır.
31- Çocuk
teslimi ve çocukla kişisel ilişkinin yerine getirilmesine dair işlemlerde görev
alacak uzman ve diğer personelin çocuk görüşme merkezine ulaşımı nasıl
sağlanmaktadır?
Görev alan uzman ve diğer personelin çocuk görüşme
merkezlerine ulaşımlarını kendi imkânları ile sağlamaları gerekmektedir.
32- Uzman
dışındaki diğer personel her teslim sırasında teslim mekânında bulunmalı
mıdır?
Yönetmeliğin 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (e)
bendi gereğince ihtiyaç duyulması halinde teslim işlemlerinin yapılacağı
günlerde teslim için belirlenen mekânda müdür tarafından uzman dışındaki diğer
personel de görevlendirilebilir.
33- Çocuk
tesliminde yükümlüyü kaç defa aramak zorundayız?
Somut duruma göre makul süre içerisinde yükümlü birkaç kez
aranarak bu husus tutanağa bağlanır. Burada önemli olan mahkeme kararında
belirtilen gün ve saatte çocuğun görüşme merkezinde hazır edilmesi için
gönderilecek teslim emrinin tebliğ edilme sürecinin kaçırılmamasıdır.
34- ADM’lerde
çalışan tüm uzmanlar bu süreçte görev almak zorunda mı? Burada bir gönüllük söz
konusu olabilir mi?
Müdürlük bünyesinde görevli bulunan psikolog, pedagog,
sosyal çalışmacıların tamamı bu süreçte görev almak zorundadır, gönüllük esası
söz konusu değildir.
35- Velayet
kararında SİR yazarak görüş bildiren uzman aynı çocuk için çocuk teslimi
sürecinde yer almak zorunda mıdır? Böyle bir durumda uzman tarafsızlığını
kaybetmiş olur mu?
Velayet dosyalarında SİR düzenleyen uzmanın çocuk teslimi
dosyasında görevli uzman olarak bulunmasında yasal bir engel bulunmamaktadır,
ancak uzman sayısının yeterli olması halinde müdür tarafından bu husus göz
önünde bulundurularak teslim dosyası için farklı uzmanın görevlendirilmesi daha
uygun olacaktır.
36- Çocuk
görüşme merkezlerinde olması gereken standartlar nelerdir?
Yönetmeliğin 22 inci maddesinde belirtildiği üzere, teslim
mekânlarında, mümkün olduğu ölçüde aşağıdaki genel standartlar sağlanır:
a) Çocuklar
ile hak sahibi ve yükümlülerin kolay ulaşımları ve güvenlikleri açısından o
yerleşim yerinin uygun bölgelerinde belirlenmesi veya oluşturulması.
b) Binanın
kolay ulaşılabilir bir bölümünde, engelli bireylerin erişimine ve kartlı geçişe
imkân tanıyacak şekilde ayrı bir kapıdan giriş imkânı sağlanması.
c) Her
bir odanın en az yirmi dört metre kare büyüklüğünde, aydınlık ve ferah olması.
ç) Çocuğun kaliteli zaman geçirmesine yarayacak oyuncak,
boyama kiti, kâğıt-kalem, hikâye kitabı gibi materyallerin bulundurulması.
d) Teslim
sürecini kayda alacak şekilde teslim mekânının güvenlik kamera sistemi ile
izlenebilmesi için gerekli teknik donanımın sağlanması.
37- Aile
mahkemeleri tarafından verilen boşanma ve velayete ilişkin dosyanın istinafta
bulunması halinde nasıl bir yol izlenmelidir?
Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına
ilişkin ilam ve tedbir kararlarının yerine getirilmesi işlemleri sırasında
mahkeme kararlarının yorumlanabilmesi için bazı terimlerin anlamlarının iyi
bilinmesi gerekmektedir.
Çocuk teslimi:
Velayete ilişkin verilen ilam veya tedbir kararına istinaden süreklilik arz
etmeyen, çocuğun yükümlüden alınarak hak sahibine verilmesi sürecini,
Kişisel ilişki:
İlam veya tedbir kararına istinaden velayeti altında bulunmayan veya kendisine
bırakılmayan anne ve babanın ya da diğer kişilerin çocukla sınırlı bir süre
görüşmesi veya birlikte kalması sürecini,
İlam: Aile
mahkemesinin ya da istinafın vermiş olduğu ve kesinleştiği gerekçeli
kararı,
Tedbir kararı:
Davanın açılmasından kesin hükme kadarki süreçte her aşamada aile
mahkemelerinin velayete ve kişisel ilişki tesisine ilişkin verdiği geçici
kararı ifade eder. Aile mahkemesinin hükümle (davayı sonuçlandıran son karar)
birlikte verdiği velayete ve kişisel ilişkinin belirlenmesine ilişkin kararının
yerine getirilebilmesi için bu hükmün kesinleşmesi gerekmektedir. Kesinleşmeden
hükmün yani mahkeme kararının gereği yerine getirilemez. Mahkemenin tedbiren
veya geçici ibarelerini kullanarak ara kararla verdiği geçici velayet ve
kişisel ilişki kararlarının kesinleşmesine ise gerek yoktur. Mahkeme kararı
kesinleşinceye kadar dosya istinafta bile olsa aile mahkemesinin ara kararı
gereği yerine getirilir. Ara karar ile henüz kesinleşmemiş olan hüküm arasında
çelişki olsa bile ara karar gereği yerine getirilir. Çelişki olduğunu, bu
durumun çocuğun üstün yararına aykırı olduğunu düşünen aile hâkiminin de
herhangi bir talep beklemeden önceki ara kararı kaldırarak hükme uygun kişisel
ilişkiyi yeniden tesis etmesi mümkündür. Bunu hükümle birlikte yapabileceği
gibi hükümden hemen önce bir ara kararla da yapabilir.
Dosya istinafta iken tarafların velayet veya şahsi ilişki
konusunda karar kesinleşinceye kadar istinaf dairesinden talepte bulunmaları
halinde ya da istinaf sebepleri doğrultusunda istinaf mahkemesi de aynı şekilde
ara kararla ya da kendi ilamı ile birlikte yeni kararlar alabilir, böyle bir
karar olması halinde de ilk derece mahkemesinin kararları nasıl uygulanması
gerekiyorsa istinaf kararları da aynı şekilde uygulanmalıdır.
İstinafın esastan ret kararı vermesi halinde aile
mahkemesinin kararı kesinleşir. Aile mahkemesinin kararının kesinleşmiş olması
halinde artık bu karar uygulanır.
38- Velayet
değişikliği davalarında mahkeme kararının henüz kesinleşmediği, istinaf
incelemesinde olduğu dosyalar için işlem yapılmalı mıdır?
Aile mahkemesinin hükümle (davayı sonuçlandıran son karar)
birlikte verdiği velayete ve kişisel ilişkinin belirlenmesine ilişkin kararının
yerine getirilebilmesi için bu hükmün kesinleşmesi gerekmektedir. Kesinleşmeden
hükmün yani mahkeme kararının gereği yerine getirilemez. Karar kesinleşinceye
kadar taraflar arasında geçerli olan önceki karar uygulanmaya devam eder. Ancak
velayet değişikliği davalarında da boşanma davalarında olduğu gibi geçici
olarak tedbiren ara karar kurulmuşsa, bu ara kararın gereğinin yerine
getirilmesi gerekir. Dikkat edilmesi gereken husus, velayet değişikliği
davalarında karar kesinleşinceye kadar ara kararla verilmiş bir tedbir
kararının bulunup bulunmadığıdır. Tedbir kararı varsa dosya hangi aşamada
bulunursa bulunsun kesinleşinceye kadar uygulanır. Aile mahkemesinin kararının
kesinleşmesi halinde artık bu karar uygulanır.
39- Çocukla
kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamın veya tedbir kararının yerine
getirilmesi sürecinde yükümlünün çocuğu görüşme merkezine getirdiği, ancak
çocuğun direnç gösterdiği durumlarda ne yapılmalıdır?
Yönetmeliğin 39. maddesinde ayrıntılı olarak açıklandığı
üzere, kişisel ilişki kurma sürecinde çocuğun hak sahibi ile görüşmeyi
reddetmesi hâlinde hak sahibi ile çocuğun görüşebilmesini temin etmek amacıyla
uzman veya öğretmen tarafından öncelikle çocukla ve taraflarla ayrı ayrı
görüşmeler gerçekleştirilir. Buna rağmen çocuğun görüşmeyi kabul etmemesi
hâlinde bu durum gerekçeleri ile birlikte ayrıntılı şekilde tutanak altına
alınır.
Çocuğun görüşmeyi kabul etmemesine neden olan sorunların
tespiti ile bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri geliştirilmesi amacıyla uzman
veya öğretmen tarafından çocuk, hak sahibi ve yükümlü ile görüşmeler yapmak
üzere bir plan hazırlanır. Hazırlanan plan hak sahibi ve yükümlüye bildirilir.
Hazırlanan plan uyarınca en geç bir sonraki kişisel ilişki
tarihine kadar uzman veya öğretmen tarafından çocuk, hak sahibi ve yükümlü ile
görüşmeler gerçekleştirilir. Ancak bu süre on beş günü geçemez.
Bu süreçte taraflara çocuğun sağlıklı gelişimi açısından
sorumlulukları hatırlatılarak, çocuk ile tarafların iletişim becerilerinin
geliştirilmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirilir. Çocuk ve hak sahibi
arasındaki kişisel ilişkinin sonraki dönemde uygun şekilde gerçekleşmesi için
uzman veya öğretmen tarafından gerekli mesleki müdahalelerde bulunulur.
Uzman veya öğretmen tarafından yapılan gözlem ve tespitler
neticesinde çocuğun üstün yararı uyarınca çocuk, hak sahibi veya yükümlü
hakkındaki önerilere hazırlanan değerlendirme raporunda yer verilir.
40- Çocuğun
hafta sonu eğitim veya sosyal aktivitesinin olması kişisel ilişkinin
gerçekleştirilmesine engel teşkil eder mi?
Çocuğun hafta sonu eğitim veya sosyal aktivitesinin olması
kişisel ilişkinin gerçekleştirilmesine engel teşkil etmez. Zira bahsi geçen
faaliyetlere çocuk, hak sahibi vasıtasıyla da götürülebilir.
41- Çocuk
teslimi işlemlerinde teslim emri hangi durumlarda gönderilir? Teslim emrinde
belirtilmesi gereken hususlar nelerdir? Kaç kez teslim emri çıkarılabilir?
Çocuk teslimine ilişkin mahkeme kararının yerine
getirilmesi için başvurulduğunda, yükümlü ile her türlü iletişim vasıtasıyla
irtibata geçilir. Yükümlüyle irtibat kurulamaz veya yükümlü çocuğu
getirmeyeceğini beyan ederse yahut yükümlü çocuğu belirlenen yere getirmezse
müdürlükçe derhâl yükümlüye, çocuğun teslimine dair teslim emri tebliğ
edilir.
Yönetmeliğin 26 ncı maddesine göre yükümlüye gönderilen
teslim emrinde;
a)
Müdürlük tarafından belirlenen gün ve saatte çocuğu
emirde belirtilen yere getirmek zorunda olduğu.
b)
Çocuğu emirde belirtilen yere getirmesine engel teşkil
edecek derecede haklı bir mazereti varsa teslim gününden önce müdürlüğe
bildirimde bulunarak çocuğun müdürlükçe alınmasını talep etmesi gerektiği.
c)
Çocuğu getirmez veya haklı mazereti nedeniyle
müdürlükçe alınmasını talep etmezse, çocuğun, uzman veya öğretmen marifetiyle
gerekirse kolluktan yardım alınarak ve zor kullanılmak suretiyle teslim
alınacağı.
ç) Emrin gereğinin yerine getirilmemesi hâlinde disiplin
hapsiyle cezalandırılacağı.
d)
Müdürlükçe yapılan iş ve işlemlere karşı, öğrenme veya
tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu
yer aile mahkemesine şikâyette bulunabileceği hususları yer almalıdır.
Teslim emrinin usulüne uygun tebliğ
edilmesi halinde bir kez tebliğ edilmesi yeterlidir. 42- Çocukla kişisel
ilişki tesisine ilişkin işlemlerde teslim emri hangi durumlarda gönderilir?
Teslim emrinde belirtilmesi gereken hususlar nelerdir? Kaç kez teslim emri
çıkarılabilir?
Çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin mahkeme
kararının yerine getirilmesi için başvurulduğunda, yükümlü ile her türlü
iletişim vasıtasıyla irtibata geçilir. Yükümlüyle irtibat kurulamaz veya
yükümlü çocuğu getirmeyeceğini beyan ederse yahut yükümlü çocuğu belirlenen
yere getirmezse müdürlükçe derhâl yükümlüye, çocukla kişisel ilişki kurulmasına
dair bir teslim emri tebliğ edilir.
Yönetmeliğin 33 üncü maddesine göre yükümlüye gönderilen
teslim emrinde,
a)
İlam veya tedbir kararında belirtilen gün ve saatte,
gün ve saatin belirtilmemesi hâlinde müdürlük tarafından belirlenen gün ve
saatte çocuğu emirde belirtilen yere getirmek zorunda olduğu.
b)
Çocuğu emirde belirtilen yere getirmesine engel teşkil
edecek derecede haklı bir mazereti varsa teslim gününden önce müdürlüğe
bildirimde bulunarak çocuğun müdürlükçe alınmasını talep etmesi gerektiği.
c)
İlam veya tedbir kararı kapsamında emrin tebliğinden
sonraki dönemde de (a) ve (b) bentlerindeki yükümlülüğünün devam edeceği, bunun
için yeniden emir çıkarılmayacağı.
ç) Emrin gereğinin yerine getirilmemesi hâlinde disiplin
hapsi ile cezalandırılacağı.
d)
Yerleşim yeri veya iletişim bilgilerinin değişmesi
hâlinde yeni adres veya iletişim bilgilerinin müdürlüğe derhâl bildirilmesi
gerektiği.
e)
Müdürlükçe yapılan iş ve işlemlere karşı, öğrenme veya
tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu
yer aile mahkemesine şikâyette bulunulabileceği hususları yer almalıdır.
Teslim emrinin usulüne uygun tebliğ edilmesi halinde bir
kez tebliğ edilmesi yeterlidir.
43- Uzman
eşliğinde teslim mekânında kişisel ilişki kurulmasına ilişkin verilen kararlar
nasıl yerine getirilmelidir?
Mahkemece, kişisel ilişkinin uzman veya öğretmen
refakatinde gerçekleştirilmesine ilişkin karar verilmiş olması hâlinde kişisel
ilişki müdürlükçe belirlenen teslim mekânında bu kişiler refakatinde
gerçekleştirilir. Teslim mekânında gerçekleştirilen çocukla kişisel ilişki
süreci esnasında uzman veya öğretmen tarafından gerekmesi hâlinde mesleki
müdahaleler yapılarak gözlem ve tespitlerini içeren bir tutanak tanzim edilir.
Uzman veya öğretmen tarafından tanzim edilen tutanak çocuğun üstün yararının
gerektirmesi hâlinde kişisel ilişki kararını vermiş olan aile mahkemesine
sunulur.
44- Çocuk
görüşme merkezinde güvenlik kamerası olması zorunlu mudur? Nereden temin
edilir?
Çocuk teslimi ve kişisel ilişki kurulmasına dair
işlemlerin yerine getirilmesi sürecinde teslim mekânları ile yakın çevresinde
meydana gelebilecek olayların önlenebilmesi için teslim sürecini kayda alacak
şekilde güvenlik kamera sistemi ve x-ray cihazı da dâhil her türlü gerekli
donanımların sağlanması gerekmektedir.
Müdürlüğün başsavcılık aracılığıyla
talebi üzerine, il ve ilçelerde kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelerin
çocuk teslimine elverişli yerlerinden, ilgisine göre valilikler veya
belediyeler tarafından belirlenen ya da oluşturulan çocuk görüşme merkezlerindeki
gerekli donanımlar ilgisine göre valilikler veya belediyelerce sağlanır. 45- Danışmanlık
tedbiri hangi durumlarda talep edilebilir? Talep nereye yapılmalıdır?
Yönetmeliğin 40 ıncı maddesi uyarınca çocukla kişisel ilişki kurulması
işlemlerinin çocuğun üstün yararını koruyacak şekilde yerine getirilebilmesi
amacıyla çocuk, hak sahibi veya yükümlü hakkında müdürlüğün önerisi üzerine
aile mahkemesince danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilebilir. Çocukla
kişisel ilişki kurulmasına dair kararların yerine getirilme sürecinde çocuk,
hak sahibi veya yükümlünün danışmanlık hizmetine ihtiyaç duyduğunun tespiti
hâlinde ilgili uzman veya öğretmen tarafından bu durum tutanağa bağlanarak
müdürlüğe bildirilir. Müdürlük, yükümlünün teslim emrine ilk aykırı hareketinde
aile mahkemesinden yükümlü hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasını talep
eder.
46- Hak
sahibi veya yükümlü teslim mekânı değişikliği hakkında talepte bulunabilir mi?
Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir
kararlarının yerine getirilmesine ilişkin işlemler müdürlükçe belirlenen teslim
mekânlarında gerçekleştirilir. Belirlenen mekânlar dışında tarafların isteği
ile teslim mekânları değiştirilemez.
47- Dosya
hangi durumlarda kapatılabilir?
Yönetmeliğin 42 inci maddesinde
ayrıntılı belirtildiği üzere, a- Teslim
emrinin yükümlüye tebliğinden sonraki dönemde hak sahibi, teslim
saatinden en az kırk sekiz saat önce çocuğu teslim almaya geleceğini müdürlüğe
bildirdiği hâlde haklı bir mazeret olmaksızın art arda iki kez veya bir yılda
üç kez gelmezse ilgili uzman veya öğretmenin bildirimi üzerine dosyanın
işlemden kaldırılmasına ve teslim emrinin hükümsüz hâle gelmesine,
b-
Teslim emrinin
tebliğinden sonraki dönemde yükümlü en az bir yıl boyunca emrin gereğini
usulüne uygun bir şekilde yerine getirir ve müteakip dönemde de kişisel ilişki
kurulmasına dair mahkeme kararına uygun olarak hareket edeceğini taahhüt
ederse, son teslim işlemini
gerçekleştiren ilgili uzman veya öğretmenin kanaati de alınmak suretiyle
dosyanın işlemden kaldırılmasına ve teslim emrinin hükümsüz hâle gelmesine,
c-
Dosya açıldıktan sonraki herhangi bir dönemde hak
sahibinin müdürlükten dosyanın işlemden kaldırılmasını talep etmesi hâlinde,
müdür tarafından dosyanın işlemden kaldırılmasına ve teslim emrinin hükümsüz
hâle gelmesine, karar verilir. Bu kararlar hak sahibi ve yükümlüye tebliğ
edilir.
48- Üçüncü
kişi refakatinde verilen kişisel ilişki kararlarında üçüncü kişinin kim olacağı
hususuna müdürlük karar verebilir mi?
Kişisel ilişkinin gerçekleştirilmesi sürecine eşlik edecek
olan üçüncü kişi, tarafların ortak iradesi ile belirlenebilir, taraflarca ortak
bir kişi üzerinde anlaşma sağlanamazsa müdürlük ya da taraflardan her biri
kararı veren aile mahkemesinden üçüncü kişinin kim olduğunun açıklattırılarak
belirlenmesini isteyebilir.
49- Yükümlünün
çocukları geri almaya gelmemesi ve çocukların hak sahibinde kalması durumunda
çocuğun yükümlüye tekrar verilmesi nasıl gerçekleşir?
Hak sahibi tarafından kişisel ilişki kurulmasından sonra
teslim yerine getirilen çocuğun yükümlüye veya yükümlünün belirlediği kişiye
teslimi mümkün olmazsa çocuk hak sahibinde bırakılır. Bu süreçten sonra yükümlü
çocuğu hak sahibinden kendisi almalıdır.
50- Yükümlünün
çocuğu iade almaya gelemeyeceği durumlar için dilekçe ile bildirdiği kişi 18
yaşından küçük olabilir mi?
Hak sahibi tarafından kişisel ilişki kurulmasından sonra
teslim yerine getirilen çocuğun yükümlüye veya yükümlünün belirlediği kişiye
teslimi hususu Yönetmeliğin 35 inci maddesinde yer almaktadır. Ancak diğer
yasal hükümler gereği 18 yaşını doldurmuş, ayırt etme gücüne sahip kişilere
teslim edilmesi çocuğun üstün yararına uygun olacaktır.
51- Çocuk
teslimi veya kişisel ilişkinin tesisi için uzman listesinden görevlendirilen
uzman ya da öğretmenlerin görevi kabul etmemeleri veya işlem için belirlenen
yere gelmemeleri halinde nasıl bir yol izlenmelidir?
Bu hususta tutanak tutularak gereğinin takdir ve ifası
için savcılığa ve bağlı olduğu kuruma ihbarda bulunulmalıdır.
52- Çocuğun
akrabası çocukla kişisel ilişki kurmak üzere müdürlüğe başvurabilir mi? Çocukla
kişisel ilişki üçüncü kişiler lehine de kurulabilir. Bu yönde mahkeme kararı
bulunması halinde üçüncü kişiler de müdürlüğe hak sahibi olarak başvuru
yapabilir.
53- Hak
sahibi çocuğu istemediği için kişisel ilişki süresi bitmeden 1 gün önce çocuğu
yükümlüye iade etmek istemesi halinde müdürlük işlemi gerçekleştirebilir mi?
Yükümlünün de kabul etmesi halinde kişisel ilişki süresi bitmeden önce de çocuk
yükümlüye iade edilebilir.
54- Çocuk
teslimi ve çocukla kişisel ilişki işlemlerinde görev alan uzman listesindeki
uzmanlara dosyanın tevzisi nasıl gerçekleştirilmektedir? Uzman listesinden
görevlendirilen uzmanların teslim sürecinde tuttukları tutanaklar müdürlüğe
nasıl ulaştırılacak?
Müdür tarafından UYAP’tan uzman görevlendirmesi yapılır,
görevlendirilen uzmana müdür tarafından bilgi verilir, dış kurumun uzmanları
tuttukları tutanakları gecikmeksizin müdürlüğe teslim etmelidir.
55- Yükümlü
taraf ve çocuğun yurt dışında bulunduğu durumlarda iletişim ve tebligat
aşamaları nasıl yürümektedir?
Yönetmeliğin 11 inci maddesi gereğince, çocuk teslimi veya
çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam ve tedbir kararları çocuğun
yerleşim yeri müdürlüğünce yerine getirilir. Türkiye’de yerleşim yeri
bulunmayan çocuklar bakımından çocuğun Türkiye’de bulunduğu yerdeki müdürlük
yetkilidir. Çocuğun Türkiye’de yerleşim yerinin bulunmaması ve başvuru
esnasında Türkiye’de de bulunmaması hallerinde çocuk teslimi ve kişisel
ilişkinin yerine getirilmesi için yetkili müdürlük bulunmadığından başvuru
hakkında işlem yapılmaz. Çocuk Türkiye’ye geldiğinde başvuru olması halinde
ilgili müdürlük tarafından işlem yapılır.
Yurt dışında bulunan çocuğun Türkiye’de yerleşim yerinin
bulunması halinde yetkili müdürlük Tebligat Kanunun 25 ve/veya 25/a maddeleri
uyarınca tebligat işlemlerini yapmalıdır.
Yabancı ülkede bulunan ve Türk vatandaşı olmayan
yabancılara Tebligat Kanunun 25 inci maddesine göre tebligat
yapılmalıdır. Buna göre, yurt dışı tebligatta öncelikle tebligat yapılacak
devlet arasında herhangi bir anlaşmanın veya çok taraflı bir sözleşmenin olup
olmadığına bakılır. Yabancı ülkede tebligat, o ülkenin yetkili makamı
vasıtasıyla yapılır. Bunun için anlaşma veya o ülkenin kanunları müsait ise o
yerdeki Türkiye siyasi memuru veya konsolosu tebligat yapılmasını yetkili
makamdan ister. Tebliğ evrakı, tebligatı çıkaran merciin bağlı bulunduğu
Bakanlık tarafından
Dışişleri Bakanlığı’na, oradan da görev havzası dikkate
alınarak ilgili Türkiye Büyükelçiliğine veya konsolosluğuna gönderilir. İlgili
Türkiye Büyükelçiliği veya konsolosluk tarafından Türk vatandaşına tebligatın
yapılmasını ilgili ülkenin yetkili makamından ister. Dışişleri Bakanlığı’nın
aracılığına gerek görülmeyen durumlarda, tebliğ evrakı bakanlıklarca doğrudan o
yerdeki Türkiye Büyükelçiliğine veya Başkonsolosluğuna gönderilebilir.
Yabancı ülkede bulunan ve Türk vatandaşı olmayan
yabancılara yapılacak tebligatta şayet ikili bir anlaşma veya çok taraflı bir
anlaşma yok ise bu durumda Tebligat Kanununun 25 inci maddesi ile Tebligat
Yönetmeliğinin 38, 39, 40, 41 ve 42 inci maddelerine göre tebligat
yapılmalıdır. Bu durumda tebligatın izlemesi gereken idari makamları ise;
öncelikle tebligatı çıkaran merciin bağlı bulunduğu ilgili Bakanlığa, sonra
ilgili Bakanlık vasıtasıyla Dışişleri Bakanlığına, Dışişleri Bakanlığından
ilgili Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna, en son olarak da Türk
temsilciliği vasıtasıyla o ülkenin yetkili makamından tebligatın yapılması
istenir.
Yabancı ülkede bulunan Türk vatandaşlarına
Tebligat Kanununun 25/a ve Tebligat Yönetmeliğinin 43 üncü maddelerine göre
tebligat yapılmalıdır. Türk vatandaşı olmayanlara yapılacak tebligattan farkı
doğrudan ilgili siyasi Türk temsilciliği vasıtasıyla tebligatın yapılabilmesi
imkânıdır. Tebligat Kanununun 25/a maddesine ve Tebligat Yönetmeliğinin 43 üncü
maddesine göre öncelikle tebligatı çıkaran merciin bağlı bulunduğu ilgili
Bakanlığa, sonra ilgili Bakanlık vasıtasıyla Dışişleri Bakanlığına, Dışişleri
Bakanlığından ilgili Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna tebligat
gönderilir. Burada tebligatın siyasi temsilcilikte olduğuna dair bildirim
doğrudan ilgili memur tarafından yapılabilmektedir. Bildirim o ülkenin
mevzuatının izin verdiği yöntemle yapılır. Bildirimde tebligatın konusu,
gönderen mercii, 30 gün içinde alınması gerektiği, alınmazsa süre sonunda
tebliğ edilmiş sayılacağı ihtarı yer alır. İlgili muhataba bildirimin tebliğ
edildiği belgelendirildiğinde muhatap 30 gün içinde tebliğ evrakını Türk siyasi
temsilciliğinden alırsa aldığı gün, almaz ise tebligat 30 uncu günün bitiminde
yapılmış sayılır.
Burada ayrıca belirtmek gerekirse, çocuk teslimine veya
kişisel ilişkinin yerine getirilmesine dair yabancı mahkeme kararlarının
ülkemizde uygulanabilmesi için öncelikle hak sahibinin ilgili yabancı mahkeme
kararı için Türkiye’de yetkili ve görevli mahkemeden tanıma ve tenfiz kararını
almış olması gerekmektedir. Tanıma ve tenfiz kararı bulunmadan doğrudan yabancı
mahkeme ilamı ülkemizde yerine getirilemez.
56- Çocuğun adresten alınması durumunda,
çocuğu hak sahibine teslim merkezinde mi teslim etmek zorundayız?
Kural olarak çocuğun hak sahibine çocuk görüşme merkezinde
teslim edilmesi gerekir ancak; Yönetmeliğin 28 inci maddesinin ikinci fıkrası
ile 36 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince çocuk teslimi veya çocukla
kişisel ilişki işlemini gerçekleştirmek için müdürlükçe yükümlünün mazeretinin
haklı olduğunun anlaşılması üzerine çocuğun üstün yararı uyarınca, gerektiğinde
hak sahibi de hazır bulundurulmak suretiyle çocuk, yükümlünün adresinden
alınarak tarafların karşılaşmaması için gerekli tedbirler alınarak hak sahibine
teslim edilebilir.
0 Yorumlar